Dijital Bahçem

Ara

Arama SimgesiAramayı açmak için simge tıklayın

Giriş

Son güncelleme May 30, 2023 Kaynağı Düzenle

# Genel Kavramlar

Bu yazı dizisinde, öğrenmeyi öğrenmek için gerekli olan temel kavramları ele alacağım. Eğer öğrenmeyi anlamak istiyorsak; sinir hücrelerinin temel yapısını ve bir beyindeki bölümlerin işlevlerini bilmemiz gerekecektir. Bunun nedeni, beynin anatomisini bildiğimizde öğrenme kavramının daha net olarak anlaşılacak olmasıdır. Öncelikli olarak sinir sistemimizin en temel yapıtaşı olan nöronlardan bahsetmek istiyorum.

# Nöronlar ve Sinir Sistemi

Bir Sinir Hücresi (Nöron) ‘un Temel Yapısı

Yukarıda gördüğünüz şekil, embriyonun 5.haftadan itibaren omuriliğin saniyede 5000 tane ürettiği, milyarlarca bağlantıyla etkileşimli ve hatalarımızı minimize eden beynimizin en küçük birimi: Nöronlar. Beyni oluşturan temel yapılar bu nöron adını verdiğimiz sinir hücrelerimiz ve onların birbirine değme noktalarıdır (sinaps). Nöronlar bilgiyi elektrik sinyali şeklinde iletmektedir ve her bir nöronun dentrit adında çok sayıda kısa ve akson adı verilen bir tane uzantısı vardır. Beyinde öğrenme işlemi gerçekleşirken iki sinir hücresinin birbirlerinin uzantılarını kullanarak köprü şeklinde bağlantı oluşturduğunu düşünebiliriz. Bu bağlantının oluştuğu merkezler beynimizin farklı bölgelerinde farklı işlevsellikler kazanmıştır; duyu organları ise bilgiyi beynin arka kısmında omurilikte çok sayıdaki sinir ağları yardımıyla merkezi sinir sistemine iletirler. Örneğin çevreden bilgiler 109 bit/sn hızıyla alınmaktadır. Şimdi beynimize farklı işlevsellikleri kazandıran beyin bölgelerini inceleyelim.


# Beyin Anatomisi

Bir Beynin Bölgelerinin Renklendirilmiş Haritası

# Mavi Kısım: Frontal Lob

Alnın hemen arkasında bulunan alın lobu (frontal lob), hedefleri belirleme, davranışları planlama, geri bildirimi değerlendirme ve görevlere sistematik bir açıdan yaklaşma gibi yüksek seviyeli bilinci düzenler. Yaratıcılık, problem çözme gibi becerilerin frontal lobla ilişkili olduğu düşünülmektedir.

# Yeşil Kısım: Temporal Lob

Beynin sağ ve sol taraflarında bulunan sağ ve sol şakak bölgeleri (Temporal Loplar), dili ve mantıkî perspektifi destekler. Özellikle sol şakak lobu çok kişiseldir. Görsel bilgi işleme süreçlerinin bazı yönleri, şakak lopları tarafından gerçekleştirilir. Konuşma, anlama ve dil sözcüklerinin çözümlenmesi bu beyin lobuyla ilgilidir.

# Sarı Kısım: Pariental Lob

Çeper Lobu (Pariental Lob) dış çevrenin algılanması ve dış çevre ile daha önce kazanılmış olan algılar yardımıyla anlamlandırılması (dokunma, tat alma vs) gibi önemli noktaları destekler. Bu faaliyetler aynı zamanda dış çevredeki objelerin birbirleri arasındaki veya kendi aralarındaki ilişkileri de kapsar.

# Kırmızı Kısım: Occipital Lob

Oksipital lob (occipital lob) ise kafanın en arka kısmında yer alır. Ses kısmen beyindeki derin merkezde ve şakak loblarında işlenir. Duyusal gösterim ve hareketin kontrolü loblar arasındaki orta çizginin her iki yanındaki dar bantlarda (yarıkta) gerçekleşmektedir.

# Brain Stem: Beyin Sapı

Beyin sapı (Brain Stem), omuriliğin tepesini çevreleyen kısımdır. Beynin bu kısmı temel yaşamsal faaliyetleri kontrol eder. Nefes alma, kalp atışları, tehlike durumundaki refleksler vb. davranışlar beyin sapı tarafından kontrol edilir.

# Limbik Sistem Kavramı

Limbik Sistem, beyin sapını çevreleyen kısımdır. Amigdala ve hipotalamus bu kısmın iki önemli parçasıdır. Limbik sistem duyularımızı kontrol eder. Açlığı, susuzluğu, cinsel arzuları ve diğer zevkleri düzenler. Ayrıca uzun süreli belleğin önemli bir kısmı limbik sistem tarafından düzenlenir. Bu nedenle limbik sistemde hazzı erteleme özelliğimiz bizi daha iyi bir öğrenci kılabilir.

# Neokorteks Kavramı

Neokorteks, düşüncenin merkezidir. Görme, işitme, konuşma, oluşturma, düşünme gibi üst düzey zihinsel fonksiyonları yönetir. Duyular aracılığı ile algılananları bir araya getirip anlam üretilen merkezdir. Öte yandan neokorteks kararların alındığı, deneyimlerin saklandığı, konuşmanın üretildiği, anlamanın oluştuğu, sanat eserlerinin görüldüğü, müziğin dinlendiği merkezdir.


Çıkarım Burada basitçe anlatmış olsak da beynimiz gerçekten oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir ve sistem, gereksiz gördüğü her şeyi atmaya evrimleşmiştir. Bu nedenle unutmayı doğal bir durum olarak kabul etmeliyiz; hatta unutma işlemi bazı durumlarda hayati fonksiyonlarımızı, ruhsal dengemizi korumamız için bize sunulmuş bir fırsat ve bir nimettir. Öte yandan unutmaya elverişli bir beyin yapısı; belleğimizi uygun biçimde yönetebilmemiz için, öğrenmek istediğimiz konular hakkında daha ısrarcı olmamız gerektiği anlamına geliyor. Bu da bizi unutmak kavramı hakkında daha fazla düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor.


# Unutmak ve Hatırlamak Hakkında

Dünyaca ünlü araştırmacı ve ileride değineceğimiz Mind Maps yani “Zihin Haritaları” metodunun geliştiricisi Tony Buzan ‘ın yapmış olduğu anketlerde, günümüzün en büyük sorunlardan birinin “bellek” olduğu sonucunu görmekteyiz.

Birçok sinirbilimciye göre, bilginin saklanabilmesi için; onun sözcüğe, imgeye, resme, hikayeye veya bir modele göre kodlanması gerekir. “İrade Terbiyesi” adlı başyapıtın yazarı, Fransız eğitimci ve pedagog Jules Payot bilgiyi saklama biçiminde en etkili yöntemin imgeleştirme olduğunu söyler. Bunun nedeni Wittgenstein ‘ın da belirttiği üzere, dil ve sözcük yapısının zihnimizden daha dar sınırlara sahip olmasıdır. Örneğin Einstein düşünce deneyleri ile meşhur bir bilim insanıydı; kendisine düşünce yapısı sorulduğunda ise “sözcüklerle değil, imgelerle düşünüyorum” demişti.

Ayrıca beynimiz, bir önceki bilgilerin üzerinden kayıt alma işlemi yapar. Bu nedenle bir konu hakkında ne kadar detayları özümserseniz, veya paralel konular arasında ne kadar benzeştirme uygularsanız, elde ettiğiniz sonuçlar o denli daha kalıcı bir hale gelecektir.


# Genel Öğrenme ve Özel Öğrenme Kavramları

Beynimizin bir durumu algılamakta 2 farklı yaklaşımı vardır : “Genel Öğrenme” ve “Özel Öğrenme”. Aslında bu kavramları fotoğraf makinesinin “yakın plan” ve “uzak çekim” metoduna benzetebiliriz; genel izlenim ve odaklanmış, yakın plan çekim. Şimdi genel izlenim oluşturduğumuza göre, detaylardan bahsedebiliriz.

Adından da anlaşılacağı üzere genel öğrenme, bir konu hakkında temel fikirlerin edinilmesi, zihnin konu hakkındaki detaylara girmeksizin çerçeve çizmesini sağlayan bir şablondur. Eğer öğrenmek istediğiniz konuyu iyi bir genel izlenim ve benzeşimle zihninize tanıtırsanız beyninizin konuyu taslak olarak yerleştirmesi çok daha kolaylaşır. Böylece konunun size hissettirdiği bir gözlem yeteneği ortaya çıkar.

Detaylara inmeyi anlatan kavramımız özel öğrenme ise, adeta bir yapbozun parçalarını ve bu parçalar arasındaki uyumu temsil etmektedir. Parçalar arasındaki uyuma chunk sistemi diyoruz; bu uyum ne kadar hiyerarşik bir biçimde sağlanırsa, zihnimiz için bu bilgilerin kalıcılığı o denli sağlanmış olur.

Bir örnek vererek açıklayalım. Düşünün ki bir lise öğrencisi olarak matematik çalışıyorsunuz ve çalışmanız gereken konu ise Türev. Varsayalım ki elinizde bir ders kitabı var, içerisinde konu anlatımı ve çeşitli problem örnekleri mevcut. İlk yapmanız gereken, başlıkları okuyarak ve grafikleri rafta dergi bulmuş çocuklar gibi meraklıca incelemeniz ve bu sayede konu hakkında fikir sahibi olmanızdır. Örneğin türev ile ilgili bir grafiği görmeniz türevin aslında geometrik anlamının eğim olduğunu size hatırlatabilir. Genel öğrenme yaparken sayfaları saymayın ve gözünüzü korkutacak fikirlerden kaçının. Emin olun ki, diferansiyel denklemler ve türevi icat eden Newton veya Leibniz bile olsanız fikir sahibi olmadığınız bir konu size yabancı gelecektir. Şimdi ünite başındaki soruları okuyarak mevcut bilgilerinizin neden yetersiz olduğunu ve türev metodolojisinin neden keşfedilmiş olabileceği üzerinde birkaç dakika düşünebilirsiniz.

Buraya kadar anlattığımız kavramlar genel öğrenme ile ilgiliydi. Özel Öğrenme ise bildiğimiz konu detaylarına çalışma faslına geçmektir aslında. Konunun detaylarına hakim olmaktır; her ne kadar konunun detaylarını bilmek önemliyse de, konuyu genel olarak öğrenmek de önemlidir. Bu nedenle genel öğrenme ve özel öğrenme kavramları eşit derecede önemlidir.

Özel öğrenme hakkında detaylı yöntemleri, ilerleyen bölümlerde sıkça vurguluyor olacağız.

Yazar Fatih Aydın