Duygular Düşüncelere Etki Eder
Beynimizdeki her duygusal faaliyet, ileride bir yerde eyleme dönüşme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle zihnimizdeki duyguları eğer kontrol edemezsek; zamanla duygularımızın esiri haline geliriz. Meraklı olmak ve öğrenmekten haz almayı düstur edinmediğimiz sürece, anlık görece zevklerin ve hazların esiri oluruz. Kendi zihinsel gelişimimizi ilerletmek ve anlık sağlanıp beynimize zarar veren hazların değil; uzun süreli ve zihinsel sağlığımıza faydalı hazları oluşturmak için gereken faaliyetlerden biri de muhakkak ki “tutkuyla ve merakla” çalışmaktır.
# Tutkulu Bir Meraklı Ol ve Yaptığın İşi Sev
Hatırlarsanız, daha önce nöronların öğrenmeyi yeni köprüler kurarak yaptığından bahsetmiştik. Öğrenme sürecinde de nöronlar, merak bağıyla bağlanmış, önceki bilgilerle daha iyi ilişkilendirilmiş verileri daha kolay bilgiye dönüştürür. Konuyu ve işinizi sevmeniz ve merak bağıyla öğreneceğiniz konuya bağlanmanız çok önemlidir. Çoğu eğitimci bunun başarıdaki en anahtar kelime olduğu konusunda hemfikirdir. Steve Jobs, ünlü Standford konuşmasının koca bir bölümünü “İşinizi sevin, ve merakınızın peşinden gidin; çünkü o sizi yanıltmaz” başlığına ayırmıştır. Sevdiği işi yapan çalışmamıştır denir; çünkü tüm başarılı insanların ortak özelliği bu tutku, merak ve yaptığı işi sevmek üçgeninde ilerler.
Albert Einstein Özel bir yeteneğim yok, sadece tutkulu bir meraklıyım.
Başka bir örnek olarak ise Sir Isaac Newton, din hakkında o kadar meraklıydı ki, dinsel bilgilerin sağlamlığını öğrenebilmek için o dönemdeki en eski kiliselerin kayıtlarını okuyup birbirleriyle karşılaştırdı. “Tanrı eserleri aracılığıyla bilinir” dedi ve tüm hayatını bu eserleri daha yakından tanımaya vakfetti.
Yine tabloları, orijinal tasarımlar içeren defterleri ve yaratıcı zekasıyla çalışmaları günümüze kadar gelmiş olan Da Vinci, kendi yaşadığı dönemde büyük cezaları olmasına rağmen ölülerin bedenlerini inceleyip tıbbi anatomi çizimleri yapmış, el çizimleriyle muazzam bir not defteri oluşturmuştur. Elbette Leonardo sadece anatomi konusunda değil, aynı zamanda makinelere, çizim tekniklerine ve birçok konuya daha meraklıydı.
Merakım yok diyorsanız, o halde keşfedin!
Günümüzde ÖSYM sınavlarında derece yaparak üniversiteye giren binlerce genç, sonrasında seçtiği bölümün kendine göre olmadığını çok geç farketmektedir. Hiçbir şey için geç olmasa da, her şey aceledir günümüz dünyasında. Acele edin ve merak ettiğiniz ve ömür boyu çalışabileceğiniz bir konu bulun!
# Severek Öğrenmek Kalıcıdır
Bazen öğrendiğimiz en basit kavramlar bile, en önemli sınavlarda veya mülakatlarda aklımıza gelmiyor. Bunun nedeni, öğrendiğimiz şeylerle aramızda duygusal bir bağın oluşmamış olmasıdır. Eğer öğrenirken vaktin ne denli geçtiğini unutmuş olsaydık ve yaptığımızdan zevk alsaydık, o konuyu asla unutmayacaktık.
Başka bir örnek vermek gerekirse; kaza yapan veya çok önemli bir gün geçirdiğini iddia eden herhangi bir insana soru sorduğunuzda o günü detaylarıyla hatırlayacaktır. Bu durumlar duygularımızın şiddetinin zihnimizde kalıcılığı ne denli etkilediğine dair önemli örnekleri teşkil eder.
Eskiler öğrenmek istediğin şeyi rüyanda görmen gerekir derler.
Peki iyi bir öğrenci olmak için, rüyalarını kaçıracak bir problem, merak bağı kurduğun bir fikir var mı?
Yazar Fatih Aydın